19 Mart 2016 Cumartesi

SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KARASİNEKLE MÜCADELE

           
Sığır yemini tüketmek yerine sineklerle mücadeleyle uğraşmaktadır.Sağmal ineklerde süt verim kaybı ve canlı ağırlığında azalma ve buzağılarda da sütten kesim ağırlıklarının düşmesine neden olmaktadır. Amerika’da sineklerin yetiştiriciye zararı yılda 876 milyon dolardır Düvelerle yapılan bir diğer çalışmada ise sinekle mücadele yapılan bir yerde 89 günde, 152 kilo civarına ulaşırken sinekle mücadele yapılmayan yerde 100 kg civarında kaldıkları tespit edilmiştir. Karasinekler yumurtalarını organik atıklar üzerine bırakırlar.12-24 saat içerisinde açılan yumurtalardan çıkan larvalar 6-7 gün içerisinde Larva dönemini tamamlarlar. Karasineklerin tamamen yok edilmesi mümkün değildir. Ancak kontrol altında tutulmaları mümkündür. Ayrıca buzağıların 5-7 kg daha yüksek sütten kesim ağırlığı gösterdikleri belirlenmiştir. Sineklerin rahatsız ettiği ineklerde süt veriminde %20 düşüş olduğu belirlenmiştir. Düvelerle yapılan bir diğer çalışmada ise sinekle mücadele yapılan bir yerde 89 günde, 152 kilo civarına ulaşırken sinekle mücadele yapılmayan yerde 100 kg civarında kaldıkları tespit edilmiştir. Kiloda bu avantaj sağlanırken birde bu düvelerin gebelik ve döl tutmalarında da dolaylıda olsa bir iyileşme olacağı dolayısıyla ekonomik kazancın kilo kaybının önlenmesinden fazla
olacağı öne sürülmektedir. Ancak sinekte bir çeşit olmayıp Sinek tanımı içerisinde pek çok çeşit
girmektedir.
 

Bu sineklerden bazıları sığırın gözü ağzı burnu çevresinde gezerek buradaki salgılarla beslenerek gözde çeşitli enfeksiyonlara ve rahatsızlıklara neden olmaktadır. Ayrıca pembe göz hastalığı etmenlerinin bir sığırdan diğer sığıra taşınmasında da taşıyıcı olmaktadırlar. Kanla beslenen diğer sineklerde sığırı rahatsız edip verim düşüklüğüne neden olurken buna ek olarak birde kanla geçen çeşitli hastalıkların sürü içerisinde hızla yayılmasına neden olmaktadırlar.
Sinekle mücadele, eğer bir sığır üzerinde 200 adetten fazla ( bu sayı bazı çalışmalarda 50 sinek/sığır olarak bildirilmektedir) sinek görülüyorsa sinekle mücadele ekonomik olarak yapılabilir durumdadır. Kullanılacak sinekle mücadele programlarından herhangi birisi bu sayıyı 200 ün altına çekecektir. Ancak, sinekler de kullanılan çeşitli sinek öldürücülere karşı direnç geliştirme özelliğindedirler. Bu nedenle kullanılacak ilaçların zaman içinde dönüşümlü olarak kullanılması tavsiye edilmektedir. Unutulmaması gereken önemli bir konuda Sineklerin larvalarının taze gübre yığınlarında üredikleri ve sineklerin büyük çoğunluğun ahırda ve otlaklarda uygun yerleri bulduklarında çoğalmaya başladıklarıdır.

       Ahırlar sinek probleminin en çok yaşandığı yerler olup sinekle mücadele için pek çok metot geliştirilmiştir. Özellikle, gübreliklerin çeşitli sinek öldürücülerle ilaçlanması, çeşitli sinek öldürücülerin sinek çekici besinlerle karıştırılıp verilmesi ve duvara, zemine uygulanan ve belirli süre etkisini koruyan sinek öldürücüler ile kağıtlara emdirilmiş sinek öldürücüleri satan çeşitli firmalarda bulmak olasıdır. Yurt dışında bunlara ek olarak, pek çok metot ve uygulama şekli geliştirilmeye devam etmektedir. Kulak küpeleri veya sırt süngerleri sprey ve yem katkıları bunlara örnek olarak verilebilir. Ayrıca ahırda hayvanların her gün sürekli geçmek zorunda oldukları mesela suyolu veya yemliklere geçiş gibi yerlerin geçit kısmına yerleştirilen içinde sinek öldürücü olan torbaların asılmasında kullanılan bir uygulamadır. Ancak bu torbaların kuru ve sürekli ilaç ile dolu olmasına dikkat edilmesi gerekir. Bir diğer metot ise çeşitli mineral yağa karıştırılmış sinek öldürücü sırt süngerlerin kullanımıdır. Buda yine önceki metotta olduğu gibi ahırın geçit kısımlarına yerleştirilmelidir. Bu süngerlerin haftada bir ilaç içeren yağla iyice doymuş hale geldiğinden (4 litre mineral yağ, 6 m uzunluğunda süngere kullanılmalıdır) iyice emin olmak gerekir. Hayvanın sırt çizgisine damlatılan sinek öldürücülerde söz konusu olup bu ilaçlar 3-4 hafta etkili olmaktadır. Ancak yine de satın alınan ilacın talimatlarına dikkatle uyulmasında fayda vardır.

Çok yüksek yerler dışında hemen hemen her yerde bulunurlar.
   - İnsan ve hayvanlarla en çok teması olan vektörlerdir.
   - Ağız yapıları yalayıcı ve emici bazıları sokucu özelliktedir.
   - Rengi gri kahverengidir ve sırtında uzunlamasına 4 adet çizgi vardır.
   - Petek gözlüdür. Birleşik olan gözlerinde (bir çift) dört biner adet petek göz bulunur.
   - Boyları erişkinde 4-8 mm'dir.
   - Günde 20 mil uçabilir.
   - Üç çift koyu kahverengi bacağı vardır. Ayak ve bacaklarında yapışkan bir madde bulunduğu için istedikleri yerde sabit durabilir.
   - Sıcak ve aydınlığı sever. Yüksek ısı ve düşük nemde çok aktiftir
Bu sineklerden bazıları sığırın gözü ağzı burnu çevresinde gezerek buradaki salgılarla beslenerek gözde çeşitli enfeksiyonlara ve rahatsızlıklara neden olmaktadır
Pembe Göz hastalığına sebep olurlar.

Akabene hastalığı sokucu sineklerle bulaşan bir hastalıktır. Sığır, koyun ve keçilerde görülen ve hayvanlarda herhangi bir belirti göstermeyen bir hastalıktır. Anneden yavruya yavru zarıyla geçer. Sığırlarda % 5 - % 50, Koyunlarda % 15 - % 80 oranında görülür. 1,5 – 3 aylık gebelik döneminde anneye sinekler  yoluyla virüsün bulaşması sonucu  yavru atmalara, ölü doğumlara, doğan yavrularda ise körlük, eklem bozuklukları, beynin su toplaması, yavrunun ve beynin küçük olması, emme bozuklukları, yürüme bozuklukları gibi doğumsal anormallikler gösterirler. Anormal bozukluklar güç doğumlara sebebiyet verebilir.

Akabene hastalığının tedavisi yoktur. Sineklerle bulaştığından mevsiminde sinek mücadelesinin yapılması önemlidir. Hayvansal atıkların ahırlardan uzaklaştırılması, ahırların etrafındaki su birikintilerinde, bataklık gibi  yerlerde sinek mücadelesi yapılmalıdır. Yine atık yavruların gömülerek imha edilmesi gerekmektedir. 'Nodüler Ekzantami'(Afrika Hastalığı): ''Virüsün bulunduğu hayvanların derileri üzerinde şişliklerle hastalık ortaya çıkar. Aynı şişlikler, iç organlarda da oluşur. Sütün birden bire azalması, şiddetli düşkünlük hali, gebe hayvanlarda yavru atma, hızla zayıflama ve topallıkla hastalık kendini gösterir. Hastalık, sokucu sineklerle bulaşır. Doğrudan temas da bulaşma yoludur.

Sütün birdenbire azalması, şiddetli düşkünlük hali, gebelerde yavru atma, hızla zayıflama, topallık ile kendini gösterir. Hastalık sokucu sineklerle bulaştırılır. Doğrudan temas da bulaşma yoludur. Ağız ve burundan gelen akıntılarla veya süt ile temas bulaşma kaynağı olabilirse de hastalığın sokucu, kan emici sineklerle bulaşması başlıca yayılma yoludur. Hastalıktan korunma için iki yöntem vardır. Birincisi sineklerle mücadele, ikincisi ise aşılamadır. hastalığın insanlara da bulaşma ihtimali bulunduğunu ve bu sebeple gerek patlamış şişliklerden gelen akıntılar, gerekse ağız, burun ve göz akıntılarından sakınmak, antiseptik, dezenfektan, deterjan kullanmayı ihmal edilmemesi gerektiğini ve virüsün yara kabukları içerisinde 35-40 gün canlı kalabilir.


Karasineklerle Savaşım Yöntemleri:

Fiziksel Savaşım: Zararlının üreme ve beslenme yerlerinin ortadan kaldırılmasıdır. Karasinek kontrolü yerel yönetimlerin en büyük sorunlarından biridir. Karasinekler yumurtalarını gübre çöp vb. Organik atıkların içine bırakırlar. Fiziksel mücadelede organik atıkların üzerinin kapatılması üremelerini önleyecektir. Gübrelikler yerleşim yerlerinden uzakta olmalı gübre olarak kullanılacak hayvan dışkıları beton çukurlarda toplanmalıdır. Ya da yığın haline getirilip üzeri toprakla örtülmelidir. Yığın halinde bekletilen gübrenin içindeki ısı yaz aylarında 70 dereceye kadar yükseldiği için yumurtalar bu ısıda ölür. Yine sıcak aylarda tarlaya gübre amaçlı ince bir tabaka halinde serilen hayvan dışkısındaki yumurtalar güneş ışığından olumsuz etkilenip ölür. Bütün bunların yanı sıra temizlik kurallarının eksiksiz uygulanması zorunludur

Kimyasal Savaşım: Kimyasal savaşım yerinde ve zamanında olmalıdır. Kimyasal savaşım insektisit (böcek öldürücü) adını verdiğimiz kimyasal maddeler kullanılarak yapılan savaşımdır. Halk Sağlığı açısından önem taşıyan bizlerle yakın temasta olan gerek kan emerek ve gerekse mekanik yolla(ağız oluşumları ve ayakları) ile önemli hastalıkların taşınmasında rol oynayan karasinek vs. böcekleri öldürmek, bayıltmak ve kaçırmak amacıyla kullandığımız kimyevi maddelere ‘insektisit’ denir.

Kısa zamanda etkin ve kesin sonuç sağladıklarından kullanımları kaçınılmazdır ve günümüzde en çok kullanılan savaş yöntemi konumundadır. Ancak kullanılan maddeler böceklerin yanı sıra diğer canlıları da etkilediğinden biosit (canlı öldürücü) özelliği gösterdiğinden çok dikkatli kullanılması gereklidir. Toksik Maddelerdir. Karasinekle mücadelede kullanılan ve önerilen ilaçlar (WHO) Dünya Sağlık Örgütü tarafından sınıflandırılan insektisitler kullanılmalıdır. Kimyasal Savaşımda temel ilke hem ergin hem de larvalara karşı aynı anda ilaçlama yapılmasıdır. Larvalarla savaşım yapmadan erginleri kontrol etmeye çalışmak yeterli olmamaktadır. Uygulama öncesi ürün üzerindeki etiket iyice incelenmeli, ilacın dozu önerilen oranda ve hedef zararlıya uygun zamanda uygulanmalıdır. Uygulama uygun hava koşullarında rüzgarsız, yağışsız, havada ve etikette önerilen saatlerde yapılmalıdır. Damların içinde puverizatör dışarıda ulv ve thermal fog cihazları kullanılabilinir.

                                                                           


Uçucu sineklerle mücadelede larvalara yönelik uygulamanın birçok zorluğu vardır.
Sineklerin üreme ve beslenme yerleri sürekli değişmektedir. Bu sebeple de sıkı sık ilaçlama gerekir. Uygulama yerinde larvisitin nüfusu ve dağılması problemdir.
 Düşük yoğunluklarda bile kullanılan larvisitler larvaların doğal düşmanlarını da öldürür, bu da dirençli suşların ortaya çıkmasını kolaylaştırır.
Larva mücadele programı uygulayan ülkelerde, uçma sezonu boyunca ilaçla birçok uygulama gerekebilir. Bu sebeplerden dolayı uçma sezonunun doruk dönemi ve uçucu sineklerle bulaştırılan hastalık probleminin olduğu yerler hariç, uçucu sinek kontrolünde rutin larva mücadelesi pek fazla önerilmez.
Larva mücadelesi yapılacaksa düşük dozlarda sık aralıklarla uygulama yapılması tavsiye edilir.





Ağzının çevresinde ve ayaklarında 20 milyonu aşkın bakteri, mikrop ve patojenler taşıyabilen karasinek, sadece bir günde 25-50 defa dışkı bırakır. Nisan ayı ortalarında yumurtasını bırakan bir karasinekten gelen neslin, aynı yılın Eylül ayı ortalarında bıraktığı yumurta sayısı 5 trilyonu geçer.
Başka bir ifadeyle, bir gramın % 1’i ağırlığındaki (yaklaşık olarak 70 sinek 1 gr ağırlığındadır) bir sineğin devamı olan nesillerden 80 bin ton ağırlığında bir sinek ordusu meydana gelir.

KİMYASAL İLAÇLAMA KULLANILACA İLAÇLARIN ETKEN MADDELERİ VE KULLANIM ŞEKİLLERİ.
Alphacypermethrin (Ergin Mücadelesinde)
Deltamethrin (Ergin Mücadelesinde)
İmidacloprid (Ergin Mücadelesinde)
Cypermethrin (Ergin Mücadelesinde)
Cyfluthrin (Ergin Mücadelesinde)
Thiamethoxam (Ergin Mücadelesinde)
Dİflubenzuron (Larva Mücadelesinde)
Pyriproxyfen (Larva Mücadelesinde)
Yukarıda aktif maddelerini belirttiğimiz ilaçların çoğu piyasada bulunmaktadır. Kokusuz olanları istediğiniz saatte çalışırken bile kullanabilirisiniz. Sadece açıkta gıda bulundurmayacaksınız. Püskürtme şeklinde yapacağınız bu ilaçlamalarda pülverizatör kullanıyorsanız örneğin 5 litreliğe 50 ml lik ilaç koyabilirsiniz. İlacın daha etkili olmasını istiyorsanız içine koyacağınız su ılık olmalıdır. Hazırladığınız karışımı iyice karıştırdıktan sonra ahırın tamamını ilaçlayabilirsiniz.
 
      Ayrıca kullanmadığınız birkaç bez parçası ile tuzaklar hazırlayabilirsiniz. İhtiyacınız olan biraz şeker biraz süt ve sıcak su bu üçlüyü bir kapta iyice karıştırdıktan sonra içine kokusuz yukarıda belirttiğimiz aktif maddeli ilaçlardan birini katarak karıştırın, bezleri bu karışıma bandırın ve iyice emmesini sağlayın iyice karışımı emdiğinden emin olduğunuzda ahırın riskli yerlerine bezleri  hayvanların ulaşamayacağı yerlere koyup veya asacaksınız. Ahırlarda kullanılacaksa kokusuz ilaçlara tercih edilmelidir. Bunlar Dünya Sağlık Örgütü ve T.C. Sağlık Bakanlığının onayladığı ilaçlar olmalıdır. İlaçları mutlaka uzman kişilerden satın alınmalı ve talimatları okunmalıdır. Ayrıca bitki koruma ürünleri kesinlikle kullanılmamalıdır. Kokulu ilaçlar kullanılacaksa ahırlar mutlaka boş olmalıdır. Aynı tür aktif madde sürekli kullanılmamalıdır sineklerin bu maddeye bağışıklığı artacağından değiştirilip uygulama yapılmalıdır.









UYGULAMA SIRASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR:

1.      Ürünler mutlaka Sağlık Bakanlığından halk sağlığında kullanılmak üzere ruhsat almış olmalıdır.
2.       Kullanmadan önce mutlaka kullanım talimatlarını okuyunuz.
3.      Uygulama sırasında hiçbir zaman sigara, yiyecek, içecek tüketmeyin, mola sırasında bunları yapmadan önce ellerinizi ve yüzünüzü iyice yıkayın.
4.       Tulum veya uzun kollu kalın eski bir gömlek ile çizme içine girecek uzunlukta bir    pantolon giyin.
5.      Eldiven, maske takın (açık ve kapalı alan uygulamalarına uygun) çizmelerinizi  giyin.
6.      İlaçlama alanında bitki dahil hiçbir canlının olmamasına dikkat edin.
7.      İlaçlama alanında kap, kaçak bulundurmayın, temizlenerek tekrar kullanımı mümkün olmayan eşyaları ya dışarı çıkarın, ya da kalın naylonlarla örtün.
8.      8. Ölçü ve karıştırma işlemlerinde uygun       ekipman kullanın
9.      Hiçbir zaman çıplak elle ilaçları karıştırmayın ve avuçlamayın) Pestisit kaplarını su veya yemek kabı olarak kullanmayın,
10.  Dış alan uygulamalarında rüzgara (hız ve esme yönüne) dikkat etmeli, dağılan spreyin veya toz bulutunun üzerinize gelmemesine dikkat edin. Döküntüler için su kullanılmamalı bunun için kum, kil gibi absorbanlar kullanın.
11.  İlaçları başka bir kap içine koymayınız.
12.  Toz ürünleri karıştırır veya ölçerken toz bulutu oluşturmamaya dikkat ediniz.
13.  Likitleri dikkatle dökünüz sıçratmamaya ve dökmemeye dikkat ediniz.
14.  Vücudunuza dökülen her hangi bir maddeyi derhal sabun ve bol su ile temizleyin, kontamine olmuş kıyafeti hemen çıkarın.



UYGULAMA SONRASI:

Kontamine olmuş giysileriniz ve koruyucu
Ekipmanlarınız  sağlığınız için ciddi bir risk oluşturur.
Her uygulama sonrası:
1. İş kıyafetlerinizi her gün, diğer kıyafetlerden ayrı olarak yıkayın (elde yıkıyorsanız eldiven giyiniz, çıkarmadan eldivenlerinizi sabunlu su ile yıkayınız)
2. Kötü biçimde kontamine olmuş veya yıpranmış koruyucu kıyafet veya ekipmanları güvenli bir şekilde atınız.
3. Kullanıldıktan sonra eldivenleri ellerinizden çıkarmadan önce sabunlu su ile yıkayınız.
4. Çıkartırken kontamine olmuş eldivenlere çıplak elle dokunulmamalı, eldivenler ters yüz edilerek yeniden yıkanmalı, durulanmalı ve saklanmadan önce tamamen kurutunuz.
5.   Kullanımdan sonra çizmelerin içi ve dışı yıkanmalı ve daha sonra saklanmadan önce kurutulmalı
6. Uygulama tamamlandıktan sonra mutlaka banyo alınmalı ve temiz giysiler giyinmelidir. Asla ilaçla ile kontamine olmuş giysiler ile başka bir iş yapmaya devam etmeyiniz.
7. Giysilerinizi ve koruyucu ekipmanlarınızı kontaminasyon alanlarından ve direkt güneş ışığından uzak bir yerde muhafaza ediniz.



MÜCADELE PROGRAMLARI:


SİVRİSİNEK VE KARASİNEK ERGİNLERİNE KARŞI OLASI MÜCADELE PROGRAMI
   
 
ERGİN İLAÇLAMA DÖNEMLERİ  
OCAK-MART DÖNEMİ NİSAN-TEMMUZ DÖNEMİ AĞUSTOS-ARALIK DÖNEMİ  
PERİYOT: 20 GÜN PERİYOT : 10 GÜN PERİYOT : 7-20 GÜN  
   
 1. İlaçlama :   1 Ocak 1. İlaçlama :   1 Nisan 1. İlaçlama : 13 Ağustos  
 2. İlaçlama : 21 Ocak 2. İlaçlama : 11 Nisan 2. İlaçlama : 28 Ağustos  
 3. İlaçlama : 10 Şubat 3. İlaçlama : 21 Nisan 3. İlaçlama : 12 Eylül  
 4. İlaçlama :   1 Mart 4. İlaçlama :   1 Mayıs 4. İlaçlama : 27 Eylül  
 5. İlaçlama : 21 Mart 5. İlaçlama : 11 Mayıs 5. İlaçlama : 12 Ekim  
6. İlaçlama : 21 Mayıs 6. İlaçlama : 27 Ekim  
7. İlaçlama : 31 Mayıs 7. İlaçlama : 11 Kasım  
8. İlaçlama :   1 Haziran 8. İlaçlama :   1 Aralık  
9. İlaçlama : 11 Haziran 9. İlaçlama : 21 Aralık  
10. İlaçlama : 21 Haziran 10. İlaçlama :   3 Ekim  
11. İlaçlama :   1 Temmuz 11. İlaçlama : 10 Ekim  
12. İlaçlama : 11 Temmuz 12. İlaçlama : 17 Ekim  
13. İlaçlama : 21 Temmuz 13. İlaçlama : 24 Ekim  
14. İlaçlama : 31 Temmuz 14. İlaçlama : 31 Ekim


NOT: Açık alan uygulamalarında yukarıdaki dönemlerde  kalıcı insektisitler kullanılması gerekir. Bunların dönüşümlü kullanılması tavsiye edilir.


LARVA İLAÇLAMA DÖNEMLERİ  
OCAK-MART DÖNEMİ MART-TEMMUZ DÖNEMİ AĞUSTOS-ARALIK DÖNEMİ  
PERİYOT: 20 GÜN PERİYOT : 14-10 GÜN PERİYOT : 15-20 GÜN  
   
 1. İlaçlama :   1 Ocak 1. İlaçlama : 17 Mart 1. İlaçlama : 13 Ağustos  
 2. İlaçlama : 21 Ocak 2. İlaçlama : 31 Mart 2. İlaçlama : 28 Ağustos  
 3. İlaçlama : 11 Şubat 3. İlaçlama : 10 Nisan 3. İlaçlama : 12 Eylül  
 4. İlaçlama :   3 Mart 4. İlaçlama : 20 Nisan 4. İlaçlama : 27 Eylül  
5. İlaçlama : 30 Nisan 5. İlaçlama : 12 Ekim  
6. İlaçlama : 10 Mayıs 6. İlaçlama : 27 Ekim  
7. İlaçlama : 20 mayıs 7. İlaçlama : 11 Kasım  
8. İlaçlama : 30 Mayıs 8. İlaçlama :   1 Aralık  
9. İlaçlama :   9 Haziran 9. İlaçlama : 21 Aralık  
10. İlaçlama : 19 Haziran  
11. İlaçlama : 29 Haziran  
12. İlaçlama :   9 Temmuz  
13. İlaçlama : 19 Temmuz  
14. İlaçlama : 29 Temmuz


NOT: Bu program bölgenin klimatik ve ekolojik özelliklerine göre değiştirilebilecek niteliktedir.  Larva mücadelesinde Diflubenzuron Temephos aktif maddeli larvasitler kullanılmalıdır.İlaçlama, sivrisineklerin tüm üreme alanlarını kapsamaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder